Duygu bir his ve bu hisse özgü belirli düşünceler, psikolojik ve biyolojik haller ve bir dizi hareket eğilimidir. Bu hareket eğilimi tanımından yola çıkarak duygu kavramının amacına bakarsak, iki amaca hizmet etmektedirler;Bunlardan birincisi, kişinin harekete geçmesi için enerji temin etmesidir.İkincisi ise, kişinin kendi gereksinimlerini karşılayabilmesi için çevreyi manipüle edebilmesi ya da bu gereksinimleri karşılayacak uygun davranışları yapabilmesi için, yönlendirici ya da değerlendirici bir fonksiyon göstermeleridir.Bu bağlamda duygular yaşamın genel süreci içerisinde alınabilecek sayısız kişisel karar arasından bir seçim yapılmasında çok önemli bir rol oynarlar. Örneğin, hangi mesleğin seçileceği, nerede yaşanacağı, kiminle evlenileceği vb. birçok karar bu mantığa dayanarak alınamaz.Bu tip konularda sadece mantık ile karar vermek işe yaramamaktadır, doğru kararların verilebilmesi için kişinin geçmiş yaşantılarından derlenmiş duygusal bilgiye ihtiyacı vardır. Bu noktada ise duyguların farkında olmamak, verilecek kararların seçiminde yanılgılara ve beklenmeyen sonuçlara yol açabilmektedir.Bu noktada çocuklarda duyguların tanınması ve doğru bir şekilde ifade edilmesi, ilerleyen yaşam deneyimlerinde oldukça önemli bir role sahip olmaktadır. Hem iletişim kurma hem de başkalarının değerlerine saygı gösterebilme gibi davranışlar ve empati yapabilme yeteneğinin gelişmesi yine duygu kavramının doğru bir şekilde çocuğa aktarılmasıyla sağlanmaktadır.Duygusal zeka tanımı 5 ana başlık altında toplanmıştır.1.      Duygularının farkında olmak2.      Duygularla başa çıkabilmek3.      Kendini motive etmek4.      Başkalarının duygularını fark etmek5.      İlişkileri sürdürebilmekDuygusal zeka, çocuklar ve yetişkinler için birçok önemli sonuç doğurur.Duygusal zekası daha yüksek olan çocuklar daha dikkatlidirler ve okula gitmekte daha az sorun yaşamaktadırlar, daha olumlu ilişkilere sahiptir ve daha empatiktirler. Ayrıca davranışlarını daha iyi düzenler ve daha iyi akademik başarı gösterirler. Yetişkinler için daha yüksek duygusal zeka, daha iyi ilişkiler, iş hakkında daha olumlu duygular ile bağlantılıdır.Duygusal Zekayı Geliştirmek İçin Neler Yapabilirsiniz?1. Çocuğunuzun Bakış Açısını Kabul Edin ve Empati Kurun.Çocuğunuz üzüldüğünde hiçbir şey yapamasanız bile empati kurun. Sadece anlaşılmak bile insanların rahatsız edici duygulardan kurtulmasına yardımcı olur. Çocuğunuzun duygulanımı duruma uygun görünmüyor olabilir ancak hepimizin çoğu zaman duygularımızı sakladığını ve güvenli bir sığınak bulduktan sonra kendimizi dinleyebildiğimizi unutmayın.Empati kurmak, hemfikir olduğunuz anlamına gelmez, sadece karşıdaki insan tarafından da görüldüğümüz anlamına gelir. Çocuklarınızın sizin söylediklerinizi yapmasını isteyebilirsiniz, ancak kendilerinin de bakış açılarına sahip olduklarını unutmamanız gerekir.Örnek cümle:“Oynamayı bırakıp yemeğe gelmek zor biliyorum, ama şimdi yemek zamanı.’’“Yağmur yağdığı için çok hayal kırıklığına uğradın.”Gibi onları anladığınızı ifade eden cümleler kurabilirsiniz. Böylece;Anlaşıldığını hissetmek, yatıştırıcı biyokimyasalları tetikler; çocuk kendini her yatıştırışında, sinirsel yollar güçlenir.Çocuklar başkalarından deneyimleyerek empati geliştirirler.Çocuğunuzun deneyimini ve duygularını neyin tetiklediğini düşünmesine yardımcı oluyorsunuz.Çocuklar için duygularını isimlendirebilmek,hissettiği duyguları yönetmeyi öğrenmede bir araçtır.2. Kendilerini İfade Etmelerine İzin VerinKüçük olanlar duyguları ve “benlikleri” arasında ayrım yapamazlar. Çocuğunuzun duygularını inkar etmek veya en aza indirmek yerine onları kabul edin, çocuklarının duygularını yok saymak bazı duyguların utanç verici veya kabul edilemez olduğu mesajını verir.Çocuğunuzun korkusunun veya öfkesinin onaylanmaması onu bu duygulara sahip olmaktan alıkoyamaz,ancak onları bastırmaya zorlayabilir. Ne yazık ki, bastırılmış duygular kaybolmaz, çünkü bu duyguların özgürce ifade edilmesi gerekir. Bu duygular bilinç dışında olduklarında (bastırıldığında), ilgisi olan ya da olmayan herhangi bir olayda karşımıza çıkabilir. (Örn: kabus gördüklerinde.)Çocuklarınıza bazen eylemlerinin sınırlandırılması gerekse bile, tüm duygu yelpazesinin anlaşılabilir, kabul edilebilir ve insan olmanın bir parçası olduğunu öğretin.Örnek cümle:‘’Kardeşin oyuncağını kırdı! Anlıyorum, Çok kızgın olsan bile vurmak asla uygun değil. Kardeşine nasıl hissettiğini kelimelerle söylebilirsin.’’ Böylece;Çocuğunuzun duygularını kabul etmeniz çocuğunuzun da kendi duygularını kabul etmesine yardımcı olur, bu da duygularını çözümlemesine izin verir, böylece kendi duygularını daha iyi düzenleyebilir. Ayrıca bu durum çocuğunuza duyguların tehlikeli ve utanç verici olmadığını ve aslında evrensel ve yönetilebilir olduğunu öğretir. Çocuğunuz yalnız olmadığını ve kabul edilebilir olduğunu öğrenir.3. Çocuğunuzun Duygularını Dinleyin.Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun, ifade ettiği duyguları dinlemeniz için size ihtiyacı var.Duygularını ne kadar hissederse ve ifade ederse,hayatına devam etmesi o kadar kolay olacak.Aslında size nasıl hissettiğini gösterme şansı olduğunda, ne kadar sevecen ve işbirlikçi olacağına şaşıracaksınız. Çocuğunuz içgüdüsel olarak kendini nasıl iyileştireceğini bilir.Örnek cümle:“Çok üzgün ve kızgınsın, sadece bağırmak ve ağlamak istiyorsun. Herkes bazen böyle hisseder. Burada seni dinliyorum ve nasıl hissettiğini görüyorum.Bana ne kadar kızgın ve üzgün olduğunu gösterebilirsin.’’Duyguları yok saydığımızda veya bastırdığımızda, duygular sağlıklı ifade bulmak yerine içimizde sıkışır. Ancak çocuklar, bunaltıcı güçlü duygularından korkarlar, bu yüzden onları deneyimleyecek kadar güvenli hissedinceye kadar onları yok saymaya çalışırlar. Duygular vücutta depolandığından öfke nöbetleri küçük çocukların rahatlamasına yardımcı olan bir yoldur.Çocuklarımızın duygularını hissedecek ve ifade edecek kadar güvende hissetmelerine yardımcı olduğumuzda, sadece ruhlarını ve bedenlerini iyileştirmekle kalmıyoruz; kendi duygusal süreçlerine güvenmelerine yardımcı oluyoruz, böylece öfke nöbeti veya baskı olmadan büyüdükçe kendi duygularını düzenleyebilirler.4.Problem Çözmeyi Öğretin Duygular birer mesajdır. Çocuğunuza nefes almasını, hissetmesini, duygulara tahammül edebilmesini ve problem çözmeyi öğretin.Çoğu zaman,çocuklar (ve yetişkinler) duygularının anlaşıldığını ve kabul edildiğini hissettiğinde, duyguların yükü azalır ve dağılmaya başlar. Bu, problem çözmek için fırsattır. Bazen çocuklar bunu kendileri yapabilirler. Bazen beyin fırtınası yapmak için sizin yardımınıza ihtiyaç duyarlar. Ama acele etmeyin ve sizden yardım istemedikçe sorunu onlar için ele almayın; bu çocuklara onların problemle başa çıkma yeteneklerine güvenmediğiniz mesajını verebilir.Örnek cümle:‘’Ece hasta olduğu ve gelemediği için çok hayal kırıklığına uğradın. Onunla oynamayı dört gözle bekliyordun. Ece iyileştiğinde, eğlenceli başka şeyler yapmak için bir şeyler düşünebiliriz.’’ 5. Çocuğunuzla Oyun Oynayın.Çocuğunuzun nasıl başa çıkacağını bilmediği duygulara sahip olduğunu farkettiğinizde en iyi ilaca başvurabilirsiniz: Oyun.Tüm çocuklar günlük olarak baş etmesi zor duygular yaşayabilirler. Sık sık kendilerini güçsüz hissedebilirler: öfkeli, üzgün, korkmuş veya kıskanmış. Duygusal olarak sağlıklı çocuklar bu duyguları oyunla işlerler, bu çocukların öğrenme biçimidir. Çocuğunuzun büyük iç çatışmalarını “oynamasına” yardımcı olmak, gelişimsel olarak karşılaştığı zorlukları da çözmesine yardımcı olacaktır.

Gizem Özge BAYSAN Ataköy Vatan Anaokulu Okul Psikoloğu