Okullar pandemi şartlarına uygun hale gelmek için hangi uygulamaları hayata geçirdiler?

Dünya Sağlık Örgütü Covid-19 salgınını pandemi ilan ettikten sonra daha önce hiç karşılaşmadığımız bir süreç içerisine girdik. Vatan Eğitim Kurumları olarak mart ayından itibaren geçen bu zamanda önceliğimiz öğrenci ve öğretmenlerimizle sağlıklı bir şekilde eğitim ve öğretim faaliyetlerine devam etmek oldu.Pandemi ile mücadelede alınacak tedbirleri iki kısımda ele aldık. Birinci kısım eğitim-öğretim faaliyetleri başlamadan önce alınacak önlemler, ikincisi ise eğitim-öğretim faaliyetleri başladıktan sonra alınacak önlemler. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı açıklamalar doğrultusunda Kurumlarımızın bahçelerinden başlayan temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri lobi, sınıf, teneffüs alanları, yemekhane, kütüphane ve sosyal alanların ne sıklıkta hangi malzemelerle temizleneceği destek personellerimize detaylı şekilde anlatılmış olup bu işlemlerin kontrolü ve düzeni açısından Kurumların her alanı için bir sorumlu belirlenmiştir. Öğrenci, veli ve çalışanlarımıza Covid-19 bilgilendirme seminerleri vererek pandemi şartlarında Eğitim Kurumlarımızda yeni normale uyum sürecimizi anlattık. Özellikle küçük yaş gruplarında öğrenciyi her gün aynı kişinin getirmesini talep ettik. Covid-19 pandemi el kitapçıkları hazırlayarak sosyal mesafe çemberleri oluşturup Kurum girişlerinde termal ateş ölçerler ile pedallı antiseptikler bulundurarak Kurumlarımızı kontrollü bir şekilde eğitim ve öğretim faaliyetlerine hazır hale getirmiş olduk.

Sınıf ve ders ortamı nasıl düzenlendi?

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliklerine ve pandemi şartlarına uygun olarak ders esnasında öğrenciler arasında en az 1 metre mesafe olacak şekilde ve çapraz oturma düzenleri oluşturuldu. Öğrencilerimizin hem sınıf ortamında hem de diğer sosyal donatı alanlarında ve yemekhanelerde oturacakları alanlar kendilerine özel belirlendi. Teneffüslere sınıfların kademeli olarak çıkması ve öğrencilerin sosyal mesafe kurallarına uygun davranmaları sağlandı. Sınıflara Covid-19 bilgilendirmesi ile ilgili görsel ve yazılı materyaller asıldı. Derslikler, gün boyu düzenli bir şekilde havalandırıldı. Ders bitiş saatlerinden sonra sınıflarımız tekrar dezenfekte edilerek ertesi güne hazır hale getirildi.


Öğrenciler ve ailelerle pandemi riskine karşı iletişim kanallarını nasıl kurdular?

Pandeminin ilk günlerinden itibaren tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de birçok konuda yeni düzenlemelere gidilmiştir. İletişim kanalları da bu düzenlemelerin başında geldi. Velilerimizi öncelikle resmi bilgilendirmeler dışında birtakım kulaktan dolma bilgilere itibar etmemeleri konusunda uyarılarda bulunduk. Online toplantılar, telefon, sms ve Vatan Eğitim Portalı aracılığı ile bilgilendirdik. Bulaş riski ile ilgili Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu açıklamalarını dikkate almaları gerektiğini ifade ettik.


Öğretmenler hangi eğitimlerden geçirildiler?

Dünyada etkisini hızlı bir şekilde artıran ve pandemi haline gelen Covid-19, uzun süre sonra gündemimizde olacak olan uzaktan eğitim modeliyle daha erken tanışmamıza vesile oldu. Bu, gerekli fakat zorunlu bir geçiş oldu. Bu dijital geçişin en büyük yankıları eğitim dünyasında gerçekleşti. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından “uzaktan eğitim” yapılacağı açıklandığında bu durum milyonlarca öğretmeni, öğrenciyi ve veliyi hiç bilmedikleri bir konuyla karşı karşıya bırakmış oldu. İlköğretim ve ortaöğretimde uzaktan eğitim yaygın bir model olmadığı için eğitim camiasını zorlu bir süreç bekliyordu. Eğitim-öğretimi kaldığı yerden devam ettirebilmek adına öğretmenler ve yöneticiler üstün bir çaba gösterdiler. Bu süreçte, ilkokuldan üniversiteye tüm kademelerde etkili bir uzaktan eğitim süreci yönetebilmek için öğretmenlerin dijital becerilere sahip olması gerektiğinin önemi de fark edildi. Öğretmenlere; uzaktan eğitim modelleri, uzaktan eğitim ile verilecek programlar, online platformlar, bunlarla eş güdümlü çalışabilecekleri ve kullanabilecekleri materyallerle ilgili alanında uzman kişiler tarafından seminerler ve eğitimler verilmesinin sürecin nasıl yönetileceği, öğrenci ve veli açısından nasıl değerlendirileceği, bunun yanı sıra pandemi ile ilgili yaşanabilecek herhangi bir durumda uygulanması gereken yöntemlerle ilgili sağlık eğitimleri verilmesinin mesleki gelişimleri açısından çok önemli olduğunu gördük.

Yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitimi nasıl entegre ettiler?

Pandemi dönemi bizim için eğitim-öğretim faaliyetlerinin en önemli kıstasının kesintisiz ve ulaşılabilir olması gerekliliğini öğretti. Ülkemizde öğrencilerimizin akademik ve sosyal yaşantılarında yaşlarının gereği olan kazanımları elde edebilmeleri için pandemi döneminin başlarında sadece uzaktan, yeni eğitim öğretim yılı başlangıcından itibaren de kademeli bir biçimde uzaktan ve yüz yüze olarak ders programlarımızı güncelledik. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un “Pandemi bitse bile uzaktan eğitim artık hayatımızda yer alacak.” söylemi bizlerde önümüzdeki günlerde de eğitim programları ve işlenecek müfredatlar bakımından yeni düzenlemeler olacağı beklentisi oluşturdu. Hibrit eğitim modeli ile öğrencilerimiz pandemi koşullarında en az temas ile kesintisiz olarak eğitimlerini alacaklar.

Yeni döneme yönelik öğrencilerin uyumu için hangi programları başlattılar?

Pandemi nedeniyle çok uzun bir zamanı evde geçiren çocuklarımızı okula adapte edebilmek için eğitimin yüz yüze olduğu günlerde 30 dakika ders 15 dakika teneffüs şeklinde bir planlama yapıldı. Amacımız onlar için bir hayli sıkıcı geçen bu dönemin üzerlerinde bırakmış olduğu olumsuz etkiyi azaltabilmek. Öğrencilerimizin okulda geçirdikleri zaman içerisinde pandemi döneminde dikkat edilmesi gereken hususlar rehber öğretmenler ve danışman öğretmenleri tarafından öğrenci yaş ve seviyelerine uygun olarak temizlik ve hijyen konularında eğlenceli bilgilendirmeler yapıldı. Maske ve sosyal mesafe temalı oyunlar ile küçük yaş gruplarının sosyalleşmesi, akranları ile iletişim kurması sağlanarak duygu düzenleme çalışmaları yapıldı.Özellikle oyun gruplarında uzun süren kısıtlamalar sonucunda çocuklarımızı mental açıdan rahatlatmak birinci önceliğimiz olmuştur.

Yüz yüze eğitime kademeli geçiş için neler öneriyorlar?

Milli Eğitim Bakanlığı’nın okulların 31 Ağustos’ta uzaktan eğitimle açılacağını, 21 Eylül’den itibaren ise kademeli olarak yüz yüze eğitime geçileceğini açıklamasının ardından herkes süreci merak ediyordu. Bu süreçte genel kabul gören Hibrit modeli, eğitim süresinin bir kısmını yüz yüze bir kısmının online verilmesidir. Şunu unutmamak lazım öğrencinin yeri okuldur. “Okul sokaktan güvenlidir!” mottosuyla her türlü tedbiri almış bir Milli Eğitim camiası var. Eğitim faaliyetlerinin haftanın birkaç günü ile kısıtlı da olsa öğretmenle öğrencinin yüz yüze etkileşime geçmesini öneriyoruz. Bununla ilgili Eğitim STK’leri Bakanlığımızla görüşmelere devam etmekte. Yüz yüze eğitimin sadece akademik anlamda değil sosyal ve duygusal anlamda da çok ciddi etkisi olduğunu biliyor, eğitimin kesintisizlik ilkesini rehber alarak en güvenli yerlerimiz olan okullarımızın yüz yüze eğitime tekrar açılacağı günü heyecanla bekliyoruz.